Kötüleşmenin en iyisi – El Periódico

abastard

New member
Bu ağır bir darbe: Kendinizin en iyilerden biri olduğuna inanmak ve en kötülerden biri olmak. Matematik sınavlarında başıma geldi. Egzersizlerin bana verdiği sonuçlara ikna oldum ve bunları başkalarıyla karşılaştırmak istediğimde kimsenin benimle aynı sonuçlara sahip olmadığını fark ettim. Bir gün, bariz bir şekilde başarısız olan bir özgüven sınavında, belki de herkesin yanıldığını düşünmeye başlamıştım. Ama değil. Matematikte asla böyle olmadı. Gerilim üzerine gerilim, kedi üstüne kedi bir 'sufi' ile iyileşti. Artık ne olduğunu bilmeyenler için yeterli olan bir 'sufi', tadı cennet gibi olan çıplak bir beşlik. Çünkü uzaklaştırma bir hareketti. Evde kötü yüzler vardı ve kursun sonunda tekrarlanabiliyordunuz, bu yüzden aldığım fiyata Bütün takviye derslerine travma yaşamadan heyecanla gittim. ve ailemin iyi para ödediği tüm özel etkinliklere katıldım. Hareketimi toparladım ve şans eseri o gün geldi. Kendimi mektuplara vermek için onlardan kurtuldum. Bunu bir destanla hatırlıyorum, ama matematik dersinde hiçbir şey öğrenmemeyi komik bulduğum zamanlar da geçti: Er ya da geç yetişkin yaşamındaki sınırlamaları ortaya çıkaran bir eksiklik. En azından mektup sığınağım var.



Hepimizin zaten bildiği yankı uyandıran PISA raporu da aynı şeyi yapmıyor lütuf yok Nereden bilmiyorum ama geleceğimizin tepeden tırnağa değişebilmesi için paranın daha az önemli, daha az üstün, daha az uzlaşmacı bir yerden gelmesi gerekiyor. Başarısız bir pedagojik ve sosyal sistem. Çünkü bu sonuçların yansıttıkları ve bunlara atfedilen çoklu nedenler artık yalnızca pedagojik bir konu değil. Sosyal, ekonomik ve ideolojiktir. Büyük çoğunluğun durumu daha iyi olduğu için diğerlerinin daha kötü durumda olması tesellisi bile yok. Gerçi daha gidecek çok yolu olanlarımız bunu daha önce de hatırlayacaktır, çok da uzun olmayan bir zaman önce, Pek çok kişinin de kötü şeyler yaptığını savunmanın faydası yoktu, çünkü her zaman sana bakman gerekenlerin en iyisi olduğunu söyleyen birileri vardı.